13.TÜRKİYE ECZACILIK KONGRESİ İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞİYOR


Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından 1980 yılından bu yana iki yılda bir düzenlenen Türkiye Eczacılık Kongresi’nin bu yıl 13. sü gerçekleşiyor. “60 YILDIR HEP BİRLİKTE, GELECEĞE GÜVENLE!” teması ile gerçekleştirdiğimiz Kongremiz, Hilton İstanbul Bomonti Otel’de başladı.

Eczacılık alanında en çok tekrarlanan ve en büyük katılımlı Kongre olma özelliğini taşıyan Türkiye Eczacılık Kongresi’nin açılış törenine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak başta olmak üzere çok sayıda müsteşar, milletvekili, belediye başkanları, bürokrat, dekan, sivil toplum örgütü yöneticileri, her biri kendi alanında uzman yerli ve yabancı katılımcılarla birlikte eczacı meslektaşlarımız katıldı.

Bu yıl İstanbul Eczacı Odası ve Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği'nin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz 13. Türkiye Eczacılık Kongresi’nin açış konuşmasını TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak yaptı. Çolak, konuşmasında özetle şöyle konuştu:

“Türk Eczacıları Birliği’nin ve İstanbul da dâhil olmak üzere 8 eczacı odamızın 60 ıncı yılı nedeniyle, bu Kongremizin temasını “60 yıldır hep birlikte, geleceğe güvenle” olarak belirledik. Aynı zamanda eczacıların ekonomik örgütleri olan eczacı kooperatiflerimizle birlikteliğimizi de vurgulamak istedik. Bizlerin 60 yıldır dile getirdiği, hayata geçirdiği sloganda olduğu gibi “Birlik’te güçlü” olduğumuzu, eczacıların mesleki gelişimi yönünde her türlü çabada elimizi birlikte taşın altına koyduğumuzu göstermek istedik.

Değerli meslektaşlarım, maalesef terör varsa, savaş varsa sağlık olmuyor. Daha üzerinden bir hafta geçmedi, Kayseri’de masum 13 gencimizi hain bir saldırı sonucu kaybettik. Buradan kısa bir mesafe ötede, Beşiktaş’ta polislerimizi, gencecik fidanlarımızı sonsuzluğa uğurladık. Suruç, Gar Meydanı, Kızılay, Adana, Sultanahmet, Taksim derken her gün içimizi yakan kara bir haberle güne uyanmaktan yorulduk, toplum olarak ruhen tükenmenin eşiğine geldik. Ben burada bulunan herkes adına, bu kürsüden terörü şiddetle, nefretle, öfkeyle lanetliyorum, kınıyorum. Kalbimizi sızlatan bu vahim olayların son bulması için bir meslek örgütü ve sivil toplum örgütü olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ilan ediyorum.

Bizler, özellikle sağlık meslek örgütlerinin insanların sağlık hizmetlerine erişimini ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmada önemli görevler üstlendiğini düşünüyoruz. Bizler, eczacının refahı, kamunun yararı yanı sıra, hastanın yüksek yararı için de çalışmayı kendimize bir görev addediyoruz. Burada, bu salonda bulunan her bir eczacı da eczacılık mesleğinin odağında hastanın yüksek yararı bulunduğunu bilen, kendisini gelişmeye adamış meslektaşlarım. Hepsine bize katıldıkları için, bizlere kattıkları için tek tek teşekkür ediyorum huzurunuzda.
Biz meslek birliği olarak, 60 yıllık bir örgüt olarak, bütün bilgi birikimimizi, sadece kendimizinkini değil, dünyanın bilgi birikimini, maddi-manevi tüm gücümüzü eczacının mesleki gelişimi için vakfediyoruz. Bu çerçevede, tüm eczacılarımızı sürekli mesleki gelişim döngüsünün içine almak için, herkesi o döngünün bir parçası yapmak için geliştirdiğimiz Smart Eczane Programı’nın tüm Türkiye’de yaygınlaştırılmasını 5 Aralık tarihi itibariyle tamamladığımızı huzurunuzda belirtmekten büyük bir gurur duyuyorum. 260 kişilik dev bir eğitici kadrosu, akademisyenlerimizle birlikte şu anda meslektaştan meslektaşa eğitim konusunda büyük bir atılım içindeler. Çok kısa bir süre içinde 2.500 eczacıya eğitim vererek, değişime olan bağlılıklarını gösterdiler.

Bu çerçevede, eczacıların ekonomik sorunlarını büyük ölçüde aşmış ve başta Avrupa olmak üzere çeşitli gelişmiş ülkelerdeki hizmetleri hastalarına verebildiği düzenlemelere halen acil bir biçimde ihtiyaç duyduğumuzu ifade etmek isterim. “Yüksek kalitede sağlık hizmetine evrensel erişim ilkesi” bağlamında, kaynakların etkili kullanımında eczacının bir partner olarak görülmesi ve kronik hastalıkların önlenmesi ve yönetimi konusunda birinci basamak sağlık çalışanlarının rolünün yeniden tanımlanması gerekmektedir. Sağlık harcamalarının artış trendinin süreceği kesin bilgisi, eczacının polifarmasi, ilaç yönetimi, tedaviye uyum, aşılama hizmetleri, antimikrobiyel direncin önlenmesi başta olmak üzere akılcı ilaç kullanımı gibi konularda daha fazla yetkilendirilmiş olmasını gerekli kılıyor. Avrupalı meslektaşlarımızın durumuna baktığımızda 22 ülkede kan basıncı ölçümü, 23 ülkede Beden Kitle İndeksi ölçümü, 20 ülkede kan şekeri ve kolesterol ölçümü yapılabildiklerini, 9 ülkede de aşılama hizmeti verdiklerini görüyoruz. Meslektaşlarımız, 15 ülkede diyabet, 14 ülkede ise astım ve hipertansiyon kontrol programları yürütüyorlar. 20 ülkede sigarayı bırakma programları da eczacılar tarafından yürütülmekte.

Değerli protokol,
Ülkemizde de eczacılar bu alanlarda hizmet vermeye hazır. Başta sağlık otoritemiz olmak üzere, eczacıların hasta yararını ön planda tutan bu “sağlık hizmet merkezi eczane, sağlık danışmanı eczacı” rolünü geliştirmek üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılması bizlerin birincil talebi ve meslek örgütü olarak çağı yakalamak için kendimizi görevli addettiğimiz bir konu. Sağlık otoritemizin de bu konuda eczacıların bu değişim isteğine yanıt vereceğini umuyor, biliyoruz.

Eczacının mesleki ve hukuki sorumluluğunu artıracak ve son zamanlarda en çok konuştuğumuz konulardan bir tanesi de reçetesiz ilaçlar konusu. Bizler, “hasta odaklı eczacılık” yaklaşımı çerçevesinde toplum sağlığının, hasta güvenliğinin, ilaca erişim hakkının ve nitelikli ilaç hizmeti sunumunun korunması ve geliştirilmesidir. Bu bağlamda, sağlık okuryazarlığı düşük, ekonomik kaynakları kısıtlı olan toplumumuzun üstyapısal bazı düzenlemeler aracılığıyla reçetesiz ilaç kategorisinin genişletilmesine hazır olmadığı düşüncesindeyiz. Reçetesiz ilaç verilmesine, belirli durumlarda reçetelerin eczacı tarafından reçete edilmesine, hatta basit rahatsızlıklarda bazı Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarımız gibi, reçete yazmaya hazırız.

Kongremizde serbest eczacılığın son dönem en önemli gündemleri olan smart eczane, reçetesiz ilaç gibi konuların yanı sıra, en büyük sorunlarından bir tanesi olan eczane ekonomilerini de tartışacağız. Özellikle bir arada çalıştığımız kurumların, SGK ve TİTCK’nın eczane ekonomilerinin nasıl geliştirileceği yönünde düşüncelerini de dinleme fırsatı bulacağız.

Bu çabanın bir parçası olan tüm eczacılarımıza, Işıklı bir Kongre olsun, gelenekten geleceğe yürüyelim.“

Ecz. Erdoğan Çolak’ın ardından konuşma yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Zafer Cenap Sarıalioğlu,‘’Eğitimde yeni hedefler belirlemeliyiz. Yüksek teknoloji içerikli üretimler yapılabilmesi için bilim ve akıllan yoğrulan inovasyonla Ar-Ge ile gelişen ürünler ihraç edebilirsek refahı yakalayabiliriz. Bu sebeple bir meslek örgütünün düzenlediği bilimsel kongre önemlidir. Atatürk’ün de işaret ettiği gibi hayatta en gerçek yol gösterici olan bilimdir. Bizler meslek odaları olarak şartlar ne olursa olsun insanımız toplumumuz ve ülkemiz için özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü talep etmek zorundayız’’dedi.

Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ecz. Mustafa Turunç ise eczacılık kongresini, TEB ve İstanbul Eczacı Odası ile birlikte düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek‘’Bu birlik ve dayanışma paydaşlarımıza ve ilgililere önemli mesajlar verecektir. Bizler sağlıkçıyız ve hepimiz inanıyoruz ki, en temel ve kutsal hak yaşamak hakkıdır. Şu an ülkemizin içinden geçtiği durumlar nedeniyle yetkililerimizi yurttaşlarımızın yaşam hakkı için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.’’


Hemen ardından TEB Eczacılık Akademisi Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay bir konuşma yaptı. Uzbay kısaca şunları söyledi; ‘’Terörle ve darbelerle başımız dertte. Ama bunlarla başa çıkmanın tek ve etkili bir yolu var; o da bir bilim toplumu olabilmektir. Biz bilimin temelleri üzerine kurulmuş bir Cumhuriyetiz. İçinde bulunduğumuz zor günleri atlatmak için, Türkiye Cumhuriyeti’nin akla, bilime ve analitik düşünceye dayalı fabrika ayarlarına dönmesi yeterlidir.’’


SGK GSS Genel Müdürü Dr. Gazi Alataş konuşmasında özetle şöyle söyledi:‘’GSS olarak aslında biz eczacıları partnerden öte görüyoruz. Sahada finanse edilen sağlık hizmetinin büyük bir kısmı eczacılar üzerinden sunuluyor. Benden öncekilerden farklı olarak akılcı ilaç kullanımı çalışmalarını eczacılar üzerinden yürütmek istiyorum. Çünkü yurtdışına göç eden insanlarımız üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, ilaç kullanım alışkanlıkları orada da devam ediyor. Bu sorunun kültürel bir yönü de var ve bu nedenle eczacılarla birlikte önümüzdeki süreçte önemli çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.’’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, parti olarak eczacıları ve yaptıkları çalışmaları çok önemsediklerini belirterek,‘’Bugünkü kongrenizin de bu anlamda hem mesleğiniz hem de ülkemiz açısından önemli olacağını biliyoruz. Her şeyin başı sağlık. Ama bugün kişisel sağlığımızın yerinde olmasıyla mutlu ve rahat hissedebilecek durumda değiliz. İç ve dış politika, basın özgürlüğü, üniversiteler ve hemen her alanda ağır bir travma var. Dolar endeksli şehir hastaneleri, hizmet alana da almayana da yansıdığı için, ilerde büyük bir sorun olacaktır. Sizleri koruyacak yasaların bir an önce çıkmasını diliyorum’’Dedi.

Son olarak kürsüye çıkan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, sektör olarak eczacılarla bugüne kadar direkt olarak iletişim içerisinde bulunmadıklarını ancak özellikle ilaç AR-Ge çalışmaları ve yerli ilaç üretimi konusunda çok önemli projeleri olduğunu, bu sebeple eczacılarla daha yakın çalışmak istediklerini belirtti. Çelik özetle şunları söyledi;‘’İlaçta dışa bağımlılık, akılcı ilaç kullanımı, yerli ilaç üretimi ve AR-GE çalışmaları konusunda siz eczacılardan destek bekliyoruz. TÜBİTAK aracılığıyla da bu konuda çok fazla çalışmamız yürütüyoruz. Önümüzdeki süreçte, paydaşımız olan siz eczacıların fikirlerini ve yardımlarını bekliyoruz’’ dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, “AVRUPA SAĞLIK SİSTEMLERİNDE SERBEST ECZACILARIN ROLÜ HAKKINDA GELİŞMELER” konulu seminere geçildi. Oldukça ilgi gören semineri ise PGEU Genel Sekreteri ve CEO’su Jūratė SVARCAİTE verdi.

Açılış seminerinin ardından ise Gazeteci Mirgün Cabas bir söyleşi gerçekleştirdi. Yüksek katılımın olduğu söyleşi, eczacılar tarafından büyük beğeni topladı.

2016 BASIN ÖDÜLLERİ

Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından doğru, tarafsız ve dürüst haberciliklerinin yanı sıra evrensel yayıncılık ilkelerini sağlık alanında başarı ile uygulayan kişi ve kurumların emeklerini görünür kılma amacıyla 2 yılda bir düzenli olarak verilen “TEB Basın Ödülleri” düzenlenen törenle sahiplerine takdim edildi.
Yazılı ve Görsel olmak üzere 9 kategoride belirlenen ödüllerin kazananları şöyle;

YAZILI DAL

EN İYİ ARAŞTIRMA - İNCELEME HABERİ
LÜTFİ ERDOĞAN - HABERTÜRK GAZETESİ

EN İYİ RÖPORTAJ
KAMİL ELİBOL - SÖZCÜ GAZETESİ

EN İYİ ÖZEL HABER
M. ALİ DEMİR - VATAN GAZETESİ

EN İYİ SAĞLIK HABERİ
PINAR ÇELİK NACAR - SABAH GAZETESİ

EN İYİ KÖŞE YAZISI
GİLA BENMAYOR - HÜRRİYET GAZETESİ

GÖRSEL DAL

EN İYİ HABER BÜLTENİ
İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN - KANAL D


EN İYİ SAĞLIK HABERİ
BURCU SELÇUK ESEN - SHOW TV

EN İYİ SAĞLIK PROGRAMI
ESRA KAYA TUNCA - SAĞLIK OLSUN-TRT HABER

EN İYİ ÖZEL HABER
FULYA ÖZTÜRK - CNN TÜRK

25 Aralık tarihine kadar devam edecek olan 13. Türkiye Eczacılık Kongresi’nde, ilaç-eczacılık- sağlık alanında yaşanan tüm sorunlar masaya yatırılacak, ortak gelecek için ortak çözüm yolları aranacak. Kongre’de; yurt içinden ve yurt dışından çok önemli isimlerin katılacağı 4 panel, 29 oturum ve 3 söyleşi gerçekleştirilecek.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ